Kamu Dünyasına Dair

Temerrüt Nedir? Ne Demektir?

Temerrüt, hukuk dilinde “gecikme”, “direnme” anlamına gelir. Bu durum en sık borçlulardan kaynaklanmakla birlikte alacaklıdan da kaynaklanabilir. Kısaca borçlunun borcunu ödememesi ya da alacaklının ifayı kabul etmemesi şeklinde özetlenebilir. Genel olarak 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 107. Maddesi ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir.

Temerrüt Ne Demek?

Temerrüt nedir sorusunun cevabı hukuk dilinde “borcun zamanında ifa edilmemesi, ifada gecikilmesi” şeklinde ifade edilir. Yani ödenebilir hale gelmiş, vadesi dolmuş bir borcun ifa edilmemesi veya  borçlunun ifayı teklif ettiği bir borcun kabul edilmemesi söz konusudur.

1. Borçlunun temerrüdü

Temerrüde düşmek ne anlama gelir diye merak eden borçlu, bu sorunun cevabını halen ifası mümkün olan ve muaccel bir borcun ifasında yaşanan gecikme olarak düşünebilir. Borçlunun temerrüde düşmesi için şu şartların oluşması gerekir;

  • Borcun muaccel olması: Burada anlaşılması gereken borcun ifa zamanının gelmiş olması, yani ödenebilir halde olmasıdır.
  • Edimin ifasının mümkün olması: Temerrüdün oluşup oluşmadığının saptanabilmesi için öncelikle vadenin belirlenmiş olması gerekir. Vade tarihi geçmiş olmasına rağmen borç ifa edilmemişse temerrüdün oluştuğu söylenebilir.
  • İhtar çekilmiş olması: Borcun vade tarihi gelmiş olmasına rağmen ifa edilmemişse hemen borçlunun temerrüde düştüğü söylenemez. Öncelikle alacaklının borçludan borcun ifasını talep etmesi gerekir. Bu durumda alacaklının borçluya ihtar çekmesi gerekir. Nitekim TBK 117. Maddesi’nde de bu husus belirtilmiştir. Ancak kanunda ihtarın nasıl yapılacağına dair bir açıklık bulunmadığından ötürü yazılı veya sözlü olarak yapılması mümkündür.

Bu üç şartın gerçekleşmesi ile borçlu temerrüde düşecektir.

Borçlunun temerrüde düşmesinin sonuçları ise şu şekildedir:

  • Aynen ifa ve gecikme tazminatı: Alacaklı isterse borçludan aynen ifayı ve borcun geç ifasından dolayı uğradığı zararların karşılanmasını talep eder. TBK 118. Madde’sine göre borçlu, temerrüde düşmekte kusuru olmadığını ispat etmedikçe, borcun geç ifasından dolayı alacaklının uğradığı zararları gidermekle yükümlü olur.
  • Beklenmeyen halden sorumluluk: TBK 119. Madde’sine göre temerrüde düşen borçlu beklenmedik hal sebebiyle doğacak zarardan sorumlu olur. Borçlu, temerrüde düşmekte kusuru olmadığını veya borcu zamanında ifa etmiş olsaydı bile zararın doğacağını ispat ederek bu sorumluluktan kurtulabilir.
  • Temerrüt faizi: Alacaklı hiçbir zarara uğramamış olsa bile paradan temerrüt süresince mahrum kalması sebebiyle uğradığı zararın karşılanmasını talep edebilir. Burada borçlunun temerrüde düşmekte kusurlu olup olmadığı önemli değildir. Borçlu kusursuz olsa dahi alacaklı istediği takdirde temerrüt faizi ödemek zorundadır.
  • Aşkın zarar: Eğer ki alacaklı, temerrüt zararını aşan bir zarara uğramış olursa borçlu, hiçbir kusuru olmadığını ispat etmedikçe bu zararı da gidermekle yükümlüdür. (TBK 122. Madde)

 2. Alacaklının temerrüdü

Borçlu tarafından borca uygun olarak ifası teklif edilen muaccel bir edim, alacaklı tarafından haklı bir neden olmadan kabul edilmediği takdirde veya borçlunun borcunu ifa edebilmesi için kendisinin yapması gerekli işlemleri icradan kaçınması halinde alacaklı temerrüde düşmüş olur. Yani alacaklının, borçlunun ifasını olumlu veya olumsuz bir hareketle engellemesidir. Alacaklının temerrüdünün oluşabilmesi gerekli şartlar şunlardır:

  •   Borç muaccel olmalı: Muaccel olmasından kasıt borcun ödenebilir hale gelmiş olmasıdır.
  •   Edimin ifası mümkün olmalı: Borçlu zamanı gelmiş olsaydı bile alacaklıya zaten edimi sunamayacak durumdaysa, alacaklının gecikmesi temerrüde yol açmaz.
  •   Borcun ifası alacaklıya teklif edilmiş olmalı: Borçlu alacaklıya borcun ifasını ayıpsız ve eksiksiz olarak teklif etmiş olmalıdır.
  •   Alacaklı, borçlunun borcunu ifa edebilmesi için gerekli hazırlık fiillerini yapmaktan kaçınmış olmalı: Alacaklı, kendisine teklif edilen edimi haklı bir neden olmaksızın kabul etmemiş olmalıdır. Örneğin borçlu uygunsuz bir saatte edimin ifasını teklif ediyorsa alacaklı bu teklifi kabul etmediği takdirde temerrüde düşmeyecektir. Çünkü alacaklının teklifi kabul etmemek için haklı nedeni söz konusudur. Borçlunun dürüstlük kurallarına uygun davranması gerekmektedir.

Alacaklının temerrüde düşmesinin sonuçları ise şu şekildedir:

  • TBK 107. Maddesi’ne göre borçlu, hasar ve giderleri alacaklıya ait olmak üzere teslim edeceği şeyi tevdi ederek borcundan kurtulabilir.
  • TBK 108. Maddesi’ne göre sözleşmenin konusu olan şeyin niteliği veya işin özelliği tevdi edilmesine uygun düşmezse alacaklıya önceden ihtarda bulunularak hakim izni ile açık artırma ile sattırıp bedelini tevdi edebilir.
  • TBK 110. Maddesi’ne göre borcun konusu bir şeyin teslimini gerektirmiyorsa borçlu sözleşmeden dönebilir.

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.