Kamu Dünyasına Dair

2018 Milli Tarım Projesi

Tarım, insanların beslenme, barınma ve giyinme gibi hayati ihtiyaçlarını karşılamasının yanı sıra, ülkelerin ekonomik gücüne katkı sağlayan en önemli sektör. Gıda, tarım ilaçları, tarım makine ve ekipmanları, ambalaj, nakliye başta olmak üzere çok sayıda sektörün faaliyetlerini tetikler, çok sayıda insana iş olanağı sağlar. Bir ülke ne kadar gelişmiş olursa olsun, tarımsal faaliyetlerin ekonomide yarattığı katma değer göz ardı edilemez, hafife alınamaz.

Dünya nüfusu her geçen gün katlanarak artıyor. Buna karşın bir yandan küresel ısınmanın sebep olduğu iklim değişiklikleri, diğer yandan insanın doğaya verdiği zarar sonucu doğal kaynaklar tükeniyor. Tarım ve hayvancılıkta dışa bağımlı bir ülkenin, tam anlamıyla gelişmiş bir ülke haline gelmesi düşünülemez. Gelişen ve değişen dünya şartları karşısında devletlerin de tarım politikalarında değişime gitmeleri kaçınılmaz. Devlet destekli sosyal projeler yoluyla vatandaşı teşvik etmek de bu politikaların bir parçası olmalı. Ülkemizde 2016 yılında uygulamaya konan “Milli Tarım Projesi”, işte bu düşüncelerin eseridir.

Milli Tarım Projesi Detayları

Milli Tarım Projesi nedir? Bitkisel ve hayvansal ürünlerin yetiştirilmesi, ticaretinin yapılması ve yabancı ülkelere satılması aşamalarının devletin kontrolü altında ve planlı şekilde yapılması, böylece gıda güvenliğinin de sağlanması amacıyla 2016 yılında hayata geçirilmiş bir projedir. Proje kapsamında üreticilere çeşitli teşvik destekleri verilmesinin dışında, milli tarım projesi başvuru için gerekli bürokratik formalitelerin azaltılmasını da öngörüyor. Teşviklerden yararlanmak için devlete proje sunmak gerekiyor.

1. Havza bazlı destekleme modeli

Bitkisel üretimde sahip olduğumuz potansiyeli en iyi şekilde değerlendirmek ve topraklarımızın verimini artırmak için, tarımla uğraşan kişi ya da şirketlere verilecek desteklerin planlamasını içerir. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından yapılan çalışmalarla, ilk aşamada 941 ilçe tarım havzası olarak belirlenmiştir. Projede, uluslararası mecrada yüksek getirisi olan ve halkımız tarafından en fazla tüketilen 21 bitkisel ürünün yetiştirilmesine öncelik veriliyor. Havzaların iklim, toprak, su, coğrafi özellikleri göz önüne alınarak, hangi üründen hangi havzada daha yüksek verim alınacağının hesapları yapılıyor, piyasa verileri değerlendirilerek, çiftçilere her sene belirlenen ürünlerin yetiştirilmesi tavsiye edilip maddi destek sağlanıyor. Böylece bitkisel bir ürünün, bir sene fazla ekildiği için israf olması, diğer sene az ekildiği için yokluk çekilmesinin de önüne geçmek mümkün. Bu kapsamda 2018 yılında desteklenecek ürünler; arpa, buğday, nohut, tritikale, yağlık ayçiçeği, yem bitkileri, yağlık zeytin, mısır, pamuk, soya, patates, kuru soğan, kuru fasulye, aspir, çavdar, mercimek, yulaf, çeltik, fındık, yaş çay ve kanola olarak belirlendi. Öte yandan buğday ve yem bitkileri, havza ayırımı yapılmaksızın ülkenin her yerinde desteklenecek. Destekler ekim ve hasat zamanı olmak üzere yılda 2 defa verilecek. 2018 yılından başlayarak, desteklerden faydalanmak isteyen çiftçilere, tohumlarının sertifikalı olması şartı getiriliyor. Peki devlet ne kadar hibe veriyor? Gübredeki %18’lik KDV’yi daha önce kaldıran hükümet, bu proje kapsamında çiftçinin mazot maliyetinin de %50’sini karşılıyor ve düve alımı için %30 hibe, 4 ayını doldurmuş her bir buzağı alımı için 750 lira destek veriyor.

2. Hayvancılıkta yerli üretimi destekleme modeli

Et ve et ürünlerinde, en azından kendine yeten bir ülke olabilmek için; hayvan hastalıklarını önlemeyi, damızlık üretimini artırmayı ve nihayet artan et ihtiyacını ithal etle değil yerli üretimle karşılamayı hedefler. Bu hedef doğrultusunda, 38 şehirde damızlık gebe düve, 31 şehirde damızlık koç ve teke, 14 şehirde ise damızlık manda üretim merkezleri kurulması planlanıyor. Bu şehirlerde faaliyet gösteren üreticilere inşaat giderleri, makine ve ekipman ile damızlık hayvan alımı için %50 hibe sağlanacak. Hayvancılıkta Yerli Üretimi Destekleme Modeli çerçevesinde, üretim maliyetlerini düşürmek için 30 ilimiz mera hayvancılığı yetiştirici bölgesi olarak belirlendi.

Devletin Desteklediği Yatırım Alanları

Milli tarım projesinde direkt olarak üreticileri ilgilendiren organik tarım, iyi tarım destekleri devam ederken, bitkisel üretimle dolaylı olarak ilgili olan sanayici ve tüccarlar da vergi muafiyeti, kira giderlerinde indirim gibi teşviklerden yararlanabilirler. Lisanslı depoculuk faaliyetleri, ağıl ve ahır yapımı da teşvikle yapılacak işler arasında yer alıyor.

Milli Tarım Projesi Hangi İllerde Uygulanıyor?

Mera hayvancılığı yetiştirici bölgeleri; Ardahan, Ağrı, Bayburt, Artvin, Bitlis, Çankırı, Bingöl, Elazığ, Çorum, Iğdır, Giresun, Erzurum, Gümüşhane, Kars, Malatya, Kastamonu, Muş, Kayseri, Tunceli, Yozgat, Samsun, Van, Şırnak, Sivas

Damızlık gebe düve üretim merkezleri; Afyonkarahisar, Adana, Amasya, Aksaray, Adıyaman, Bursa, Aydın, Burdur, Balıkesir, Erzurum, Denizli, Çorum, Çanakkale, Edirne, Kayseri, İzmir, Kars, Konya, Kastamonu, Malatya, Kırklareli, Muğla, Manisa, Samsun, Sivas, Muş, Tekirdağ, Şanlıurfa, Tokat, Yozgat, Trabzon

Damızlık koç-teke üretim merkezleri; Diyarbakır, Ağrı, Balıkesir, Antalya, Afyonkarahisar, Elazığ, Diyarbakır, Erzurum, Bursa, Eskişehir, Kırklareli, Iğdır, Hakkari, Mardin, Ordu, Siirt, Konya, Merin, Sivas, Şırnak, Şanlıurfa, Van, Tekirdağ

Damızlık manda üretim merkezleri; İstanbul, Bitlis, Kayseri, Diyarbakır, Muş, Tekirdağ, Samsun, Afyonkarahisar olarak belirlendi.

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.