Kamu Dünyasına Dair

Kıdem Tazminatı Hakkında Bilmeniz Gereken Tüm Detaylar

İş hayatı, aktif çalışan herkes için gündelik hayatın çok önemli bir parçasını oluşturuyor. Çalışanlar için haftanın en az beş günü, günün yarısından fazlası ofislerde, kurumlarda, fabrikalarda ya da sahada geçiyor. Emek, zaman ve enerji harcanarak; aile hayatından ve sosyal hayattan büyük fedakarlıklar edilerek süren meslek yaşamında, elbette işler her zaman yolunda gitmeyebilir. İşveren ve çalışanlar çeşitli nedenlerle yollarını ayırmak durumunda kalabilir. Çalışanların böyle bir durumda yıllarca harcadıkları emeklerinin karşılığını sorgulaması ise kaçınılmazdır. Bir iş yerinde çalışarak geçirilen süreyle orantılı olarak, bu emeğin ve enerjinin parasal karşılığı kıdem tazminatı olarak ifade edilmektedir.

Kıdem Tazminatı Nedir?

Çeşitli nedenlerle işten ayrılmakta olan işçiye, çalıştığı yıllara karşılık olarak, işveren tarafından ödenen tazminata kıdem tazminatı denir. Çalışma süresi bir yılı doldurduğunda ve iş sözleşmesinin işveren tarafından feshi halinde işçi için kıdem tazminatı hakkı doğar.

Kural olarak, kıdem tazminatı işveren tarafından işten uzaklaştırılan işçilere ödenen bir tazminat türüdür, istifa durumunda kıdem tazminatı hakkı yoktur. Ancak bu kuralın çeşitli hallerde istisnaları mevcuttur. Aynı şekilde, işveren tarafından işten çıkarılan herkes kıdem tazminatı alamaz; bu tazminat belli şartların sağlanması halinde işçiye ödenir.

Kıdem Tazminatı Şartları Nelerdir?

Kıdem kelimesinin sözlük karşılığı bir iş yerinde geçirilen süre, rütbece eskilik olarak ifade edilebilir. Dolayısıyla kıdem tazminatının ilk şartı iş yerinde belirli bir süreyi doldurmaktır. “İş yerinden tazminat almak için kaç yıl çalışmak gerekir?” sorusu çalışanların kafasını karıştırmaktadır. İş Kanunu’nda bu süre bir yıl olarak belirtilmiştir. Bir yıllık süre dolduktan sonra, kıdem tazminatı hak edişi yıllara göre kademeli olarak artar. Bir işçi aynı işverene bağlı aynı iş kolunda yer alan farklı iş yerlerinde çalışmaya devam ettiyse, bu süre toplanarak kıdem tazminatı hesabına dahil edilir.

Kıdem tazminatı sigortalı işçiler için söz konusu bir haktır. Memurlar için kıdem tazminatı söz konusu değildir. Memurların emeklilik ile birlikte, çalışma sürelerine dair hak ettikleri ücret emekli ikramiyesi adı altında teslim edilir.

Prensip olarak işçi, işveren tarafından işten çıkarıldığında kendisine kıdem tazminatı ödenir. Ancak burada işçinin ahlak ve iyi niyet kurallarına uygun davranması şartı esas alınır. Buna göre; hırsızlık, huzuru bozacak davranışlar gibi fesih gerekçeleri ile iş akdine son verilen işçiye kıdem tazminatı ödenmeyebilir.

İstifa Eden Tazminat Alabilir mi?

Kıdem tazminatı ile ilgili en çok merak edilenlerden biri de istifa edenlerin durumunun ne olacağıdır. “Kendi isteğimle işten ayrılırsam tazminat alabilir miyim?” sorusunun cevabı çoğunlukla olumsuz olmakla birlikte kanunda altı çizilen istisnai durumlar mevcuttur. Bunlar, çalışanın işten ayrılmasına haklı bir gerekçe gösterdiği hallerdir.

İş yasasına göre haklı haller arasında başta sağlık sorunları gelmektedir. Sağlık nedenini istifa için gerekçe gösteren çalışan, sağlık raporu ile işten ayrılma zorunluluğunu ispat edebilirse kıdem tazminatı alabilir. İşverenin iyi niyet ve ahlak kurallarına aykırılığı nedeniyle işçinin işten ayrılması söz konusu ise, yine kıdem tazminatı alınabilir.

Erkeklerde, askerlik görevi nedeniyle işten ayrılan işçi kıdem tazminatı alabilir. Kadınlarda ise, evlenme nedeniyle işten ayrılmak isteyen kadın işçiye evlendiği tarihten sonra bir yıl içerisinde başvurması halinde kıdem tazminatı ödenir. Kadın işçilerin bu haktan yararlanabilmesi için; iş sözleşmesinin feshi için evlilik tarihinden itibaren bir yıl içinde yazılı olarak başvurması, başvuruyla birlikte evliliği gösteren belgeyi sunması ve açıkça fesih nedeninin evlilik olduğunu belirtmesi gerekmektedir. Hamilelik ve doğum nedeniyle işten ayrılma ise, istifa kabul edildiğinden, işçi kıdem tazminatı hakkından vazgeçmiş sayılır.

Emeklilik hakkının elde edilmesiyle kıdem tazminatı alınabilir. Emeklilik için yaş dışındaki kriterleri, prim ve gün olarak sağlaması halinde de işçiye kıdem tazminatı hakkı tanınmıştır. Böylece emeklilik yaşı dolmasa da gününü dolduran işçinin işten ayrılırken tazminat alabilmesinin yolu açılmıştır. Malulen emekli olan işçi de, İş Kanunu uyarınca kıdem tazminatını alabilecektir.

İşçinin ölümüyle iş sözleşmesinin feshi halinde de işveren tarafından kıdem tazminatı ödenmektedir. Çalışanın vefatı halinde eşi işverenden kıdem tazminatı talep edebilecektir.

İş yerinin kapanması ya da işverenin iflası hallerinde, işveren yine de kıdem tazminatı ödemekle yükümlüdür. Ancak iş yerinin satılması ya da devri söz konusu ise, işçinin hakları da devredeceğinden ve hizmet süresi toplanarak devam edeceğinden işçiler kıdem tazminatı talep edemez.

İş yerinin taşınması halinde ya da çalışma koşullarında köklü bir değişikliğe gidilecekse işçinin yazılı onayının alınması gerekmektedir. İşçi tarafından altı gün içerisinde yazılı olarak onaylanmayan değişikliklerin bağlayıcılığı olmayacağı gibi kıdem tazminatı ve bildirim süreleri konusundaki yükümlülüklere bağlı kalınır.

İş Kanunu’nda ücret artışları ile ilgili açık bir çerçeve belirlenmemiştir. Kanunda yalnızca asgari ücretin altında çalışılamayacağı ifadesi yer alır. Bu durumda; eğer işçi ve işveren arasında imzalanan iş sözleşmesinde de bağlayıcı bir madde yok ise, zam alamama nedeniyle işten ayrılma durumunda kıdem tazminatı alınamaz.

Çalışanın Tazminat Hakkı Nasıl Hesaplanır?

Kıdem tazminatına hak kazanılması durumunda, çalışılan her tam yıl için 30 günlük brüt ücret tutarında kıdem tazminatı hesaplaması yapılır. Bir yıldan artan süreler de, oranlanmak suretiyle bu hesaplamaya dahil edilir. Brüt ücret hesaplamasına yol parası, yemek parası, çocuk yardımı, yakacak yardımı, düzenli ödeniyorsa ikramiye gibi işçinin para ile ölçülebilen tüm menfaatleri dahil edilir.

Her tam çalışma yılı için ödenebilecek tazminat tutarında bir kıdem tazminatı tavanı uygulaması mevcuttur. Çalışan tazminat hakları hesaplanırken bu tavan göz önünde bulundurulur. Örneğin 10 bin lira brüt ücret ile çalışmakta olan bir çalışan, 3 yıl hizmet verdiği iş yerinden ayrılırken, 30 bin lira ücret alamaz. Burada kıdem tazminatı tavanına bakılır. O yıl için tavan; örneğin 4 bin lira olarak belirlendiyse en fazla 12 bin lira tazminat alabilecektir. Ancak brüt ücreti 3 bin lira olan çalışanın tavan uygulamasından etkilenmesi söz konusu değildir. Aynı çalışma süresi için, 3 yıla karşılık olarak, 9 bin lira kıdem tazminatı alacaktır.

Kıdem tazminatı hesaplandıktan sonra bu hesaptan kesinti yapılamaz. Yasal kesinti olarak kıdem tazminatından yalnızca damga vergisi kesilmektedir.

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.